-
1 açılmak
vi2) aufgehen, sich öffnen; ( mağazalar) aufmachenaçıl susam, açıl! Sesam, öffne dich!birdenbire kapı/pencere açıldı plötzlich ging die Tür/das Fenster aufdışa/içe doğru \açılmak sich nach außen/innen öffnendükkânlar saat dokuzda açılır die Geschäfte machen um neun Uhr aufşalter dokuz buçukta açıldı der Schalter machte um halb zehn auf3) ( renk için) hell(er) werden5) ( gemi)engin denizlere \açılmak aufs offene Meer hinausfahren7) ( kuruluşlar için) die Pforten (wieder) öffnen8) expandierenfazla açıldığı için battı weil er zu sehr expandiert hat, hat er Konkurs gemachtayakkabısı açıldı seine Schuhe haben sich geweitet13) birine \açılmak sich jdm anvertrauen [o offenbaren] -
2 iskandil
См. также в других словарях:
araç telefonu — is. Taşıtlar için geliştirilmiş telefon, mobil telefon … Çağatay Osmanlı Sözlük
zırhlı araç — is., cı Savaşta veya savaş dışında güvenliği sağlamak için zırh ile kaplanmış araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun araç — is., cı Normal bir yük aracından daha uzun olan, çok eşya taşımak için kullanılan taşıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakım yapmak — araç ve gereçlerin düzenli çalışması için onarımını yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anahtar — is., Rum. 1) Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı 2) Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, kurgu 3) Şifre yazmak ve çözmek için kararlaştırılmış olan yol 4) Somunları veya vidaları çevirerek sıkıştırıp gevşetmek için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sonda — is., tek., İt. sonda 1) Suyun herhangi bir noktadaki derinliğini ölçmek, dip tabakaların yapısını incelemek için kullanılan araç 2) Bir boşluğun içini yoklamaya yarayan uzunca ve ucu küt demir araç 3) tıp Vücudun içinde birikip dışarı atılamayan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
askı — is. 1) Üzerine herhangi bir şey asmaya yarar nesne Giysi askısı. 2) Pantolon veya giysilerin düşmesini önlemek için omuzdan aşırılan bağ 3) Artırma, eksiltme vb. resmî iş ilanlarının ilgili daire duvarında belli bir zaman süresince asılı durması… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelberi — is., hlk. 1) Büyük ocaklardan ateşi dışarı çekmek için kullanılan uzun saplı demir araç 2) Tırmık 3) Harman döküntülerini toplamaya yarayan araç 4) Ağaç dallarını budamak için kullanılan eğri demir Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gelberi etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşağı — is. 1) Hayvanları tımar etmek için kullanılan, sacdan, dişli araç 2) Sırtı kaşımak için kullanılan uzun saplı, ucu kaşık veya el biçiminde, tırnaklı araç Birleşik Sözler kavga kaşağısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulaklık — is., ğı 1) Kulakları soğuk, rüzgâr vb. dış etkilerden korumak için kulak kepçesini örtecek biçimde yapılmış kılıf 2) tek. Radyo, telefon, telsiz vb.nde kulak ile verici arasında ses bağlantısı kurmaya yarayan araç 3) Ağır işitenlerin daha iyi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rampa — is., İt. rampa 1) Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu. R. N. Güntekin 2) Özellikle istasyonlarda,… … Çağatay Osmanlı Sözlük